Çevre, Şehir ve İklim Dergisi’nden merhaba
İklim krizinin yol açtığı sorunlara yönelik politikalar geliştirmek, çözüm önerileri sunmak, yenilikçi uygulamalar ve yaklaşımlar ortaya koymak konusunda uluslararası kuruluşlar, devletler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcileri çok yönlü çalışmalar yapmaktadırlar. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ile Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi çevre tarihi bakımından iki önemli politika belgesi olarak tarihe geçmiştir. Gün geçtikçe yeni ve farklı sorunların ortaya çıkmasıyla birlikte dinamik bir hal alan bu iki sözleşme ile ilgili olarak yine BM öncülüğünde Conference of the Parties (COP) toplantıları düzenlenmektedir. Her COP toplantısında taraflar bir araya gelmekte ve dünyanın geleceğini yakından ilgilendiren her iki sorunla ilgili önemli kararlar almakta ve hayata geçirmektedirler. Bütün bu süreçlerde aktif bir rol üstlenen Türkiye, Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi Taraflar Konferansı COP12’ye 2015 yılında ev sahipliği yapmıştır. Bu yıl iklim değişikliği ile ilgili COP29 Azerbaycan’da, çölleşme ile ilgili COP16 ise Riyad’da düzenlenecektir. Ülkemizin sorumlu-ilgili tüm kurum, kuruluş, özel sektör ve sivil toplum temsilcilerinin yoğun bir şekilde katılım göstermesi beklenen bu toplantılara Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da bütün paydaşlarıyla Türkiye’yi güçlü bir şekilde temsil etmek için hazırlıklarını sürdürmektedir. Bu çalışmaların bir parçası olarak Çevre, Şehir ve İklim Dergisi olarak bu toplantılara bir Özel Sayı ile katılmak ve bilimsel ve teknik çalışmaların bir kısmını bu şekilde uluslararası kamuoyuna sunmak istedik. Elinizdeki dokümanın gerek araştırmacıların gerekse karar verici ve uygulamacıların çalışmalarına katkı vermesi dileklerimizle saygılarımızı sunarız.
Su tüketiminden çöp üretimine, enerji tüketiminden doğal kaynak kullanımına, şehirleşmeye iklim değişikliğine kadar çevre ile ilgili her konuda, her bireyin sorumluluğunu bilerek yaşaması ve gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakması için gayret göstermesinin sağlanması adına çalışan,
Çevre ile ilgili konularda aktif katılım sağlayacak, olumsuzluklara karşı tepki oluşturacak, bireysel çıkarların, toplumsal çıkarlardan ayrı düşürülmeyeceği gerçeğini esas alan ve halkın katılımını amaçlayan ve insanı eğiten bir kurum olmaktır.